Avni Şasa 1930'lu yıllarda Amerika’da hareketlenen "suburban life style; aralarında duvar olmayan evlerle yaygın yerleşim" kavramını görüp beğenmiş ve Tuzla Manastır köyünde bu fikri gerçekleştirmeye karar vermişti. Parseller bir dönüm civarında olacak, sahilde bütün arsa sahiplerine ait olan bir sosyal ve spor alanı bulunacaktı.

İnşaatı ilk tamamlanan yapılar 1957 yılında Kulüp Binası ile Avni Şasa evidir. 1957 yazından itibaren Avni- Melike Şasa, daha sonra Meliha-Şevket Subaşı genellikle hafta sonlarını Mercan Yuvasında geçirerek yasamı başlattılar. Çocukları Ayşe, Bekir, Aziz Şasa ve Hasan, Yusuf Subaşı da, bazı hafta sonları ayak sürüyerek Mercan Yuvasına geldiler. İlk üç evi, Afşin Germen, Özer Atayolu, Necdet Çobanlı, İhsan Agar’ın evleri takip etti.

‘60lı yıllarda Mercan Yuvasında yol, su, elektrik, kanalizasyon gibi belde hizmetleri yoktu. Yollar stabilize topraktı. Aydınlatma lüks ve gaz lambaları ile, kanalizasyon foseptik çukurları ile sağlanırdı. Kuyularda karpuz, zeytinyağlı soğutulur, evlerde kömür ütüsü kullanılırdı. Mercan Yuvasına elektrik ’64 yılında, şebeke suyu ise ‘70lerde geldi.

Avni Şasa’nın tutkuları yelken, av, balık ve kayaktı. Sonuncusu hariç hepsini Tuzla’da buldu. Manastır köyünün her tarafı balık yuvasıydı. Birkaç mil içerisinde olta ile mercan, sinarit, kırlangıç; ağ ile tekir, barbun, levrek, minakop; dalarsan karagöz, eskina, ıstakoz avlamak mümkündü. Kamil Bey gölü balıkların kuluçka yeri idi. Denize açılan ağzında bol miktarda kefal ve levrek yakalanırdı. Ayrıca açıklardaki kanalda, yalnız burada çıkan, bir çeşit kırmızı karides bulunurdu. Bu nedenle siteye ‘Mercan Yuvası’ ismi uygun görüldü.